31 Mayıs 2010 Pazartesi

Ricardo Quaresma ve BJK


Yıldırım Demirören pek taraftarlarca beğenilmeyen bir başkan bunda onun başkanlığında hep kaybeden bir Beşiktaş olması ve yanlış yapılan transferler etkili oldu. Bütün bu yanlışlardan sonra kazanılan 2 kupa acaba dedirtirken ertesi sezon gelen 4.lük taraftarın gözündeki Demirören profilini değiştirmedi. Şimdi Demirören kötü geçen bu sezonu unutturmak için flash transfer isteğiyle yanıp tutuşan taraftarının gözünü boyamak için Quaresma transferini bitirmek istiyor. (Juan Fran' ı 3000 kişinin karşıladığını düşünürsek 10000 kişi gider karşılamaya.)
Öncelikle şunu söyleyeyim Quaresma' nın oynamama olasılığı oynama olsılığından daha yüksek. Bu adam gittiği hiçbir yerde dikiş tutturamamış son 2 sezonunu daha çok barlarda gece aleminde geçirmiş bir isim. Şimdi gelip takır takır top oynamasını beklemek biraz iyimserlik olur. Neresinden bakarsanız bakın bu transfer risk.
Evet bu transferin olumsuz yanlarından bahsettik şimdide olumlu yanlarına bakalım. Öncelikle ben olsam bu transferi yapardım. Çünkü bu adamda yetenek var bu bir gerçek ve bu adam sorunsuz olsa Türkiye' nin yanından geçmez buda diğer gerçek. 8 milyon avroluk bonservis bedelide birşey değil, en kötü ihtimalle 1 sene sonra 5 milyon avroya satarsın fazlada bir zarar etmemiş olursun. Şimdi can alıcı soruyu soralım bu adam ya oynarsa. Düşük bile olsa bu ihtimalin varlığı bile heyecan veriyor, işte bu yüzden ben olsam bende bu Quaresma' yı almaya çalışırdım.

18 Mayıs 2010 Salı

Higuain


Bu çocuk Gagoyla beraber Madrid' e ilk geldiğinde arkadaşlarım iyi bilir bundan hiçbir şey olmaz demiştim, gerçi o zamanlarda daha çok sağ açık gibi oynuyordu. Sağ açık oynadığı dönemlerde takıma pek katkısı olmadı ama herşey geçen sene değişti. Gerçek mevkisi olan forvete geçen Higuain golleri sıralamaya başladı ve sezonu 22 golle tamamladı. Takımının tam 1 devre boyunca sadece 1 beraberlik alarak Barca maçına gelmesinde en önemli pay sahiplerindendi ama olmadı 2-6 lık büyük hezimet gerçekleşti ve geçen sezon kaybedildi.
Sezon açılmadan büyük ve sansasyonel transferle yapıldı ve tipik Madrid taraftarları gibi bende bir santrafor istedim Higuain' e güvenemedik ve Benzema yüklü bir paraya transfer edildi. Sezon başladı Higuain başlarda kah oynadı kah yedek bekledi ama sonunda hakettiği formayı aldı ve gollerini sıralamaya başladı. Ardından uzun süreli sakatlığı geldi sahalardan uzak kaldı ama bu sakatlık bile onu durduramadı.
sakatlık sonrası öyle bir döndüki makineli tüfek gibi gollerini sıralamaya başladı tekrardan. Higuain bu sezonu 2 aya yakın bir süre sakat olmasına rağmen 27 golle gol krallığında Messi' nin ardından ikinci sırada tamamladı. Belki sakat olmasa gol kralı o olacaktı ama bir gerçek varki bu çocuk saç telinden ayak tırnağına kadar golcü, golü kokluyor ve en önemlisi nereye vuracağını iyi biliyor. Higuain ceza sahasında topu aldımı hiç düşünmeden topu uzak köşeye gönderiyor ne düşünüyor nede kaleye bakıyor, direk şutu çıkarıyorki buda hüner ister, çalışma ister. Sözün özü bu çocuk büyük golcü ama eminimki sansasyonel transferleri seven Madrid medyası ve başkanı bu senede büyük paralara bir forvet alacaklar ve Higuain ikinci plana atılacak ama şunuda biliyorumki bu genç santrafor yine hakettiği formayı geri alıp yine gol krallığında ilk 2 ye girecektir.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

2010 Yolunda #BREZİLYA#


Kaleciler

Júlio César (Inter)
Gomes (Tottenham)
Doni (Roma)

Savunma

Maicon (Inter)
Daniel Alves (Barcelona)
Gilberto (Cruzeiro)
Michel Bastos (Lyon)
Lúcio (Inter)
Juan (Roma)
Luisão (Benfica)
Thiago Silva (Milan)

Orta Saha

Gilberto Silva (Panathinaikos)
Felipe Melo (Juventus)
Kaká (Real Madrid)
Júlio Baptista (Roma)
Josué (Wolfsburg)
Kléberson (Flamengo)
Elano (Galatasaray)
Ramires (Benfica)

Hücum

Robinho (Santos)
Luis Fabiano (Sevilla)
Nilmar (Villarreal)
Grafite (Wolfsburg)

Dunga' nın açıkladığı kadro tartışmalarıda beraberinde getirdi. Hatta şunuda söyleyebilirim ilk kez bir Dünya Kupasında Brezilya favorilerden biri değil. Takımın rakiplerinden üstün hiçbir bölgesi yok. Özellikle orta sahada büyük sıkıntı çekeceklere ve oyunun kontrolünü rakiplerine vereceğe benziyorlar. Gelelim mevki mevki analize.

Kale:

Bu mevkide Julio Cesar sakatlanmadıkca ona birşey olmadıkça bir problem olmaz, şu anda dünyanın en iyi kalecilerinden. Cesar' ın yedeği olarakta Gomes iş yapar standartların üzerinde bir kaleci.

Defans:

Defans hattında en sağlam yer sağ bek bölgesi burada dünyanın en iyi 3 sağbekinden ikisi var. Maicon formayı giyer Alves yedekte bekler. Sol bekte mutlaka marcelo' yu alması gerekirdi Madrid' te güzel bir sezon geçirdi. Fakat Dunga onu almayarak çok şaşırttı bunun yanında Fenerbahçe' den Andre Santos' uda alabilirdi ama ikisini birden dışarıda tuttu ve bence takımın sol kanadını çökertti. Stoperde Lucio garanti onun yanında Milandan Thiago Silva' yı oynatabilir ama kimi oynatırsa oynatsın rakiplere kaptırılan bir orta saha ve bunun sonucunda gelen rakip baskılara dayanabilecek ikinci bir stoperleri yok, bu yüzden göbekte sorun yaşayacaklara benziyorlar.

Orta Saha:

İşte takımın esas sorunlu olduğu yer burası rakipleri Xavi ile İniestayı yanyana oynatırken , Lampard ile Gerard' ı yanyana oynatırken Brezilya' nın orta göbekte yanyana oynatabileceği standart bir ikilisi bile yok. O bölge için alınan oyuncuların tamamı standartın altındaki isimler, sadece hücuma yönelik orta saha olarak dünyanın en iyilerinden Kaka var gerisi boş. Melo Juve' de süründe , Gilberto Silva 34 yaşına gelmiş 10 sene önce olsaydı iş yapardı ama artık eski gücü yok , Kleberson hiçbir zaman üst düzey bir oyuncu olmadı , Elano ancak Kaka' ya yedek olur , Baptista ise sanırım Roma' dan ayrılacak piyasa yapması için alındı. Uzun lafın kısası bu orta sahayla ancak Afrikaya safariye gidilir.

Hücum:

Eskiden Brezilya denince müthiş santraforlar olurdu. Şimdi ise standardın az üstünde isimler var. Robinho SS denilen ikinci santrafor yani bizim değişimizle yardımcı forvet olacak türden yumuşak bir oyuncu en uçta kullanamazsın , geriye kalan üç isimse hiç uzatmaya gerek yok Brezilya' yı zafere taşıyacak isimler değiller.

Dunga bu kadroyu nasıl açıkladı bilmiyorum ama bu kadroyla yarı final imkansız gözüküyor. Kaldıki Defansif orta saha konusunda Dunganında yapacağı pek birşey yok. Çünkü Brezilya bu mevkiye pek oyuncu yetiştiremedi. Dünya Kupalarında devamlı bir şekilde Brezilyayı destekleyen halkımıza tavsiyem bu sene başka bir takım desteklemeleridir, bu Brezilya pek umut vermiyor.

18 Ağustos 2009 Salı

Bu Çocuğa Dikkat!!!


Adı:Pedro Rodriguez Ledesma

D.Tarihi:28 Temmuz 1987

Oynadığı Kulüp:Barcelona

Forma Numarası:27


Real Madrid'in bu sene 2.los galacticos hamlesini başlatmasından sonra transferde suskunluğu nedeniyle eleştirilen Barca Xavi-İniesta'nın alternatifini yine alt yapısından bulmuşa benziyor.Öyle ki Pazar akşamı İspanya Süper Kupası ilk maçını izlerken bir an Xavi-İniesta karışımı biri sahada geziniyor sandım.Attığı gollede bu sezon adından sıkça söz ettireceği belli Pedro'nun.Siz siz olun bu sene bu çocuğu dikkatle izleyin çünkü yoğun maç trafiğinde Xavi-İniesta ikilisine rahatlıkla alternatif olacak kalitede bir oyuncu.

Yazık Bu Güzelliğe


Isinbayeva Londra' dan sonra Berlin' dede altın madalya alamadı. Gerçi bu daha kötü oldu, Londra' da gümüş madalya almıştı Berlin' de sıfır çekti.
Eğer ben hakem olsaydım hiç atlama yapmadan direk altın madalya verirdim. Ya siz ?

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Bu İşin Sonu Nereye Varacak?



Tamam rekor kırılırda Usain Bolt'unki biraz parçalamak oldu.11 salise birdende rekor kırılmazki.Peki bundan sonrası nasıl olacak?İnsanlık 100 mt'yi daha ne kadar hızlı koşabilir ki?ya da Bolt rekoru ne kadar ileriye götürebilir daha?
Bu arada 9.58'lede sis'e inceden bir gönderme mi ne var acaba?Bilinçli kırmış olabilir mi yoksa aslı Sivas'tan mı göç etmiş Jamaika'ya?

16 Ağustos 2009 Pazar

Elma Dersem Satıyorum Armut Dersem Satmıyorum


Bobo'nun transfer hikayesi 2 senedir bilmeceye döndü papatya fallarını geride bıraktı artık.Bir oyuncu satılacaksa satılır yok satılmayacaksada yok Bobo'nun değeri 10 milyon euro yok o fiyattan aşağı satmayız gibi kelime oyunlarıylada ortalık bulanıklaştırılmaz.Kaldı ki şu anda Bobo şampiyonlar liginde oynamak varken gidipte Fransa'da St.Etienne gibi sıradan bir takıma gitmez.Bobo her ne kadar gönderilmek istensede şu anda Beşiktaş'ta olmaktan mutlu bu aşikar.Adam iki senedir söylüyor gitmek istemiyorum diye.Tek sıkıntısı aldığı yıllık ücret.Nobre'nin 2,5milyon euro aldığı bir takımda bende Bobo olsam bende huysuzluk çıkartırdım.Beşiktaş yönetimi hata üstüne hata yapmaya devam ediyor transfer işlerinde yine.Ağustos sonu gelmiş daha kimse Bobo'ya o parayı vermez bu saatten sonra.Bobo'da bir ay sonra şampiyonlar ligi başlayacakken yeni bir takıma gitmeyi istemez.Geriye ne kalıyor.Beşiktaş yönetimi derhal Bobo'nun takımda kesin olarak kalacağını açıkladıktan sonra hemen yıllık ücretinide iyileştirerek yeni sözleşme imzalatma çabası içine girmeli.Yoksa önümüzdeki sene bonservis ücreti olmadan elini kolunu sallaya sallaya gider Başkan Demirören'de parasını yok 10milyona yok 8 milyona satarız diyen yöneticilerden tahsil eder.