27 Şubat 2009 Cuma

La Liga'da Ters Orantılı Derbiler Haftası

Bu hafta la ligada ters orantılı derbileri yaşayacağız.Barca ve Real birbirlerinin derbilerindeki rakipleriyle oynayacaklar.Barca Madridde Atletico karşısına çıkacakken Realde Barcelonada Espanyola konuk olacak.İkisinide işi zor.Ama formda Real biraz daha avantajlı gibi.Dela Pena Barcaya oynadığı gibi oynayabilecek mi acaba.Atleticonunda sezonun ilk yarısındaki 6-1lik hezimetten dolayı maça ekstra bir motivasyonla çıkacağı kaçınılmaz.

Sezonun ilk yarısında Barca maçları çok rahat kazanırken Real tek farklı sonuçlarla zar zor galip gelebiliyordu.İkinci yarıda işler değişti şimdi Barca zor kazanırken Real güle oynaya yeniyor.ve şu anda fark 7.Barca yavaş yavaş hissetmeye başlamıştır ensesinde Realin nefesini.Haftayada Madrid derbisi var.Bu haftada Barca kayıp yaşarsa şampiyonluk yarışı kızışır İspanyada.

Adrien Ilie

Bir dönem ligimizde önce Galatasaray'da daha sonrada Luce zamanında kısa süre Beşiktaş'ta oynamış olan Iile 4 yıllık aradan sonra futbola geri döneceğini açıklamış.Gerekçe olarakta eski takım arkadaşı Carboni'nin Valencia'da 40 yaşına kadar gayet güzel futbol oynadığını göstermiş.Ilie iyi golcüydü ama 4 yıldır futbol oynamamış biri ne kadar faydalı olur bilinmez.Anlaştığı kulüp Rus Terek Grozni takımı.Yıllık 1.2 milyon euro'ya ikna olmuş Ilie!.Bu ruslarda iyi para var.4 yıldır futbol oynamamış adama bu para verilir mi?
Resimdede oceans eleven filminin setinden çıkmış gibi bir havası var.

25 Şubat 2009 Çarşamba

Cech - Buffon


Bu akşamki maçlar içinde en çok ilgimi çeken maç Cech - Buffon maçı. Bakalım hangisi daha büyük.

24 Şubat 2009 Salı

Gerçek Okçu


Bülent Korkmaz ve Kalli haberine resim koymak için dolaşırken bir resim gördüm ilgimi çekti. Fenerbahçenin okçusu Guizanın okları nerede kalmış diye düşünürken gerçek okçuyu buldum. Yıllar önce çekilmiş bu fotoğrafta Guizadan önce okçunun ligimizde olduğu ortaya çıkmış oldu.

Korkmaz ve Kalli


Galatasaray' ın yeni teknik direktörü efsane kaptan Bülent oldu, hayırlı uğurlu olsun. Şimdi benim merak ettiğim yaklaşık 2 hafta önce sanırım Ligtv deydi Bülent' in bir açıklaması vardı. Bülent Korkmaz Kallinin olduğu yerde Kalli teknik direktördür Skibbe teknik direktör olamaz demişti. Şimdi roller değişti Skibbe gitti yerine Korkmaz geldi, bakalım Kallinin olduğu yerde kim teknik direktör olacak.

İsyankar


''İstersen dağlar yerinden oynar'' Mustafa Sandal' ın şarkısının nakaratı böyleydi. Mustafa Sandal' ın dediği gibi istersen dağları bile yerinden oynatırsın ama istemek lazım. Fenerbahçe de ise isyankar futbolcu azlığı var bu yüzdendirki bırakın dağları oynatmayı maçı kazanamıyorlar. Takım sahada yürüyor ama bu duruma isyan eden futbolcu topu topu iki tane, biri Lugano diğeri Emre. Takımda bu iki oyuncu dışında duruma isyan edip koşup terleyip maç kazanmak isteyen yok hal böyle oluncada deplasmanda maç kazanmak imkansızlaşıyor. Herkes suçu hocaya atıyor ama hocamı dedi çıkın sahada yürüyün koşmayın, mücadele etmeyin ve maçı kaybedin.
Cumartesi Ankarada sahaya çıkan 11 ve taktik her şekilde rakibini yenebilirdi ama tek şartla mücadele. Bu takımda bu kötü gidişe isyan edecek oyuncular çıkmazsa bu takım deplasmanda maç kazanamaz.

18 Şubat 2009 Çarşamba

Kupada Kura Fiyaskosu # 2


Başlığa # 2 ibaresi koydum ama bunun sebebi blogda bulunan 1.konunun devamı olduğu için değil.Çeyrek Final eşleşmelerindeki fiyasko yarı finaldede devam ettiği için.Belki yarı finalde takım sayısı düştüğü için denklemi kurmak ve tahmin yürütmek daha kolay olabiliyor ama ben en azından kendimce düşündüğüm kadarıyla çeyrek finalde 4 grubun 2sinden çıkan takımların birbirleriyle eşleşme fiyaskosundan sonra bu kuranında bu şekilde olacağını yarı finalistler belli olduktan sonra tahmin etmiştim.Komplo teorisi bu ya herhalde kupanın sponsoru Fortis bundan daha güzel bir çeyrek final ve yarı final kurasını hayal edemezdi.

Programsa şöyle:4 martta Fenerbahçe evinde Sivas'ı konuk edecekken Beşiktaş'ta başkentte Ankaraspor'a konuk olacak.Rövanşlar ise 22 nisanda.

17 Şubat 2009 Salı

Yalannnn


Sabah gazetelere bakarken gözüme bir haber ilişti. Haberde Aragonesin Gençlerbirliği maçında Troisi ye özel önlem alacağı yazıyordu, kafama takıldı araştırdım. Troisi bu hafta sarı kart cezalısı durumuna düşmüş ve Fenerbahçe maçında oynamayacak. Bir gazeteci bu haberi nasıl yapar bir gazete bu haberi nasıl yayınlar, sonrada basına saygı basın hakları vb. konuşuyorlar. Bence basın öncelikle okuyucuya saygıyı öğrensin ve yalan saçma haberleri bıraksınlar. Bu arada haberi okuduğum gazete Takvim...

16 Şubat 2009 Pazartesi

Guardiola Rotasyonları



Guardiola'nın çılgın rotasyon tercihleri sonunda Betis'te patlak verdi.Puyol'un olmadığı bir maçta defanstan Marquez ve orta sahada Yaya Toure'yi oynatmayıp tek forvet Eto'o ile başlayıp Krkic-Henry ve Messi'yide yanında oturtma lüksünün bedeli dahada ağır olabilirdi.Oliveira'ya dua etsinler.Realde boş durmayıp Gijon deplasmanından farklı galibiyet moraliyle döndü ve üstüste galibiyet sayısını 8e yükselterek umut takibini sürdürdüler.Fakat bu takip ilk meyvesini verdi ve puan farkı 10'a indi.Haftaya bu kez Real Barnebeu'da oynayacak Betis'le.Barca'yı ise derbi bekliyor.Hernekadar Espanyol son 14 maçtır kazanamıyor olsada,ligin dibine demirde atmış olsa derbi derbidir.Eğer Guardiola bu rotasyonlarına devam ederse Nou Camp'ta derbide olası bir ters sonuç çıkması halinde farkın tek hanelere inmesi Barca için 2006/2007'deki kabusun tekrarlanmasının habercisi olabilir.Onun için Guardiola'nın bu rotasyon işlerini bırakıp yoğurdu üfleyerek yemesi lazım.

Denizli ve İnatları


Beşiktaş'ta Serdar Özkan ilginçtir ki ilk 11 başladığı son üç lig maçında (içerdeki Denizli-Antalya ve Trabzon maçları) devre arasından sonrasını göremiyor.Bununda sebebi Denizli'nin Serdar'ı sol tarafta Tello'yuda sağ kanatta oynatma inadı.Neden Denizli hala bu seçiminde ısrar ediyor anlamış değilim.Bu şekilde devam ettikçe taraftarında Serdar'a karşı olan sabırı tükeniyor ve tepki toplamasına sebep oluyor.Serdar o kadar kötü bir futbolcu değil ama sol ayağını sadece koşmak ve yürümek için kullanan bir futbolcu ters kanatta ne yapabilirki.Kaldı ki Serdar topla driplingi olan ve adam eksiltebilen bir oyuncu ve bunu sol kanatta yapmaya çalıştığında çizgiye iniyor fakat bir türlü düzgün ve isabetli ortaları yapamıyor.Hatta bırakın orta yapmayı ayağına gelen pasları bile öncelikle sağ ayağıyla kontrol etmeye çalıştığından bir çok pozisyonu harcıyor.Buda maçın kritik anlarında taraftarın tepkisine yol açıyor ve Serdar'ıda doğal olarak moralman etkiliyor.Halbuki dünkü maçta çok açık bir şekilde görüldü.Oyun içersinde Serdar ve Tello kanatları değiştirdiğinde Serdar'ın sağ kanatta daha fazla fayda sağlayabildiği.Fakat Denizli bunu bir türlü göremiyor ya da görmek istemiyor.Fakat bu şekilde devam ederse Serdar'ı taraftara günah keçisi ilan edicek farkında değil.

Tabi Denizli'nin inatları sadece bununlada sınırlı kalmıyor.3'lü defans anlayışı inadının dışında şimdi bir de tek forvet anlayışı çıktı.Beşiktaş mutlak kazanması gereken bir karşılaşmaya kendi sahasında tek forvetle çıkıyor.İnanılır gibi değil.Fakat maç sonrası Bobo açık bir şekilde çift forvet oynama isteğini kameralar aracılığıyla dile getirdi.Bu kadar form yakalamışken Bobo'yu kenarda tutmak intihar zaten.Bakalım Denizli bu inatlarından vazgeçip dizginlediği takımı özgür bırakabilecek mi?

Saygı


Pazar akşamı İnter-Milan mücadelesi vardı ve İnter 2-1 kazandı. Buraya kadar herşey normal herzamanki gibi çekişmeli bir derbi ve beklendiği gibi İnter kazandı ama güzel kısımı maç öncesinde yaşananlardı. Maldini sahaya çıktığında İnter taraftarları tarafından alkış yağmuruna tutuldu ve birde pankart açıldı ''20 yıldır rakibimiz ama hep vefalı ''

12 Şubat 2009 Perşembe

Futbolumuz İlerliyormuş ?


Son Avrupa Şampiyonasında elde edilen yarı final başarısından sonra hepimizde bir Türk futbolunun ilerlediği zirveye doğru yol aldığı görüşü hakim ama bu gelişimi nasıl yapıyoruz bu önemli bence.
Ukrayna maçları için Ümit Milli takım kadrosu açıklandı 36 kişilik bir kadro bu ve bu 36 kişinin içinde 14 tane Avrupada altyapısını almış ve halen Avrupada oynayan futbolcu bulunuyor. Baktığımız zaman kadronun yüzde 39 u yurt dışından. Biz 70 milyondan 22 kişi çıkarmışız gelecek vaadeden AB içerisindeki 5 milyon Türk ten ise 14 kişi çıkmış. Tabii birde bunun yanında Mesut Özil gibi bizi tercih etmeyenlerde var.
Biz futbolumuz gelişiyor diyoruz ama maalesef hala altyapı konusunda Avrupanın çok gerisindeyiz bu yüzden ben futbolumuzun geliştiğini düşünmüyorum. Futbolumuz gelişti diyebilmek için daha çok yol katetmemiz gerekiyor.

Nasıl Düzelsin ki ?


Hepimiz temiz bir futbol istiyoruz ama bunun için ne yapıyoruz ? Çünkü sorulması gereken soru bu.
Son günlerde Adnan Polat önderliğinde Galatasaray MHK ve TFF na savaş açtı. Sebeb Kayseri maçında hakları yenmiş. Şimdi Kayseri maçına bir göz atalım.
Lincoln ün kırmızı kartı doğru zaten aynı gün Milan maçı vardı ve o maçta Regginalı oyuncuda aynı hareketi yaptı ve sarı kart gördü. Yani ya Reggina üzerinede İtalyada oyunlar oynanıyor yada karar doğru. Heralde en mantıklı olanı ikinci şık ve karar doğru. Gelelim maçtaki diğer hakem hatalarına :
1 : Baros kafasındaki kanı elleriyle hakemin formasına sürüyor direk hiç tereddütsüz kırmızı kart olması gerek ama hakem vermiyor.
2 : Servet Kayserili oyuncuyu ceza sahasında düşürüyor tereddütsüz penaltı ama karar devam.
3 : Emre Aşık son dakikada yerdeyken eliyle topa vuruyor karar yine penaltı olmalı ve sarı kart olmalı ama karar devam.
4 : Eğer Emre ye sarı kart ve penaltı çıkmış olsa ikinci sarı karttan kırmızı olması lazım.
Şimdi bakıyoruzki 4 tane Galatasaray lehine bariz hata var ve bu hatalar maçın sonucunu direkt etkileyecek türden ama hala Adnan Polat oyun oynanıyor diyor.
Biz ülkemizde birşeylerin düzelmesini istemiyoruz bence sadece kendi takımımızın korunmasını ve her şartta ister şaibe ister hakem hatalarıyla şampiyon olmak istiyoruz, bu şartlarda nasıl düzelsin ki ?
Son bir ekleme Delgado haksız yere oyundan atılırken ses çıkarmayanların Lincoln için (hemde karar doğruyken) ses çıkarmaları bence hiç samimi değil.
Mert Aydın abimizin yazısından bir alıntıyla bitirmek istiyorum ''Şimdi Galatasaray'a yazıyorum diğerleri de alınsınlar. Farkları yok çünkü. Amaç apaçık. Adil düzen falan değil ha. Tam tersi. "Bize hata yapılsın. Daha çok elle, ofsayttan gol atalım. Bizim çocuklar tekme atsın, küfür etsin ama atılmasın. Rakibi atın. Bizim çocuklar yıldız" mesajı.''

10 Şubat 2009 Salı

Yannick Kamanan


Özellikle son yıllarda ülkemize büyük meblağlara gelen yabancı futbolcuların fiyatlarına ters orantıyla göstermiş oldukları başarısız performanslara artık alıştık.Yok 2 ay alışma süreci 3 ay uyum süreci diye diye Delgado'dan 3 senedir patlama bekliyor Beşiktaş seyircisi.Delgado gibi şanslı olmayanları ise geldikleri fiyatların yarısını bile kurtaramadan geri dönüyorlar bu da kulüpleri büyük maddi zararlara uğratıyor.Olaya sadece üç büyükler olarakta bakmamak gerek.Diğer Anadolu kulüpleride sırf yabancı olsun diye ordan burdan toplayıp getiriyorlar halı saha topçularını sonrada borç batağına girip maaş ödeyemez hale geliyorlar.Halbuki katkı sağlayamayacak boş yabancı getirmektense yaşı genç yerli yeteneklere şans verilse belki Türk Futbolu biraz gelişim gösterir Türk futbolcusununda kalitesi artar.

Bu ve bunun gibi yabancı transfer fiyaskoları ülkemizde yaşanmaya halen devam etmekteyken devre arasından Sivasspor sessiz sedasız sadece 350 bin(üçyüzellibin) euro maliyetle İsrail takımı Maccabi'den Yannick Kamanan diye bir Fransızı getirdi.Transfere önayak olan tavsiye edende Balili'ymiş.ve Kamanan'da 2.yarının başlamasıyla hiç uyum süreci falan dinlemeden gösterdiği performansla adeta transfer işte böyle yapılır dedirtiyor.Kupa maçında Galatasaray'a attığı gol gerçekten harika.O mesafeden bir çok futbolcunun vurmayı bırak düşünmeye cesaret edemeyecek cinstendi.

Sadece Kamanan değil defanslarındaki Bilica'da gösterdiği performansla takımının az gol yemesinde ve şu anki liderlikte katkısı büyük.Bu transferler için Balili , Bülent Uygun ve Sivassporu kutlamak gerek.Demekki bu iş az paraylada olabiliyormuş.

Ayakkabı Skandalı


Bugün internette bir forum sitesinde okumuştum.Açıkçası emin olamadığım içinde haber değeri görmemiş ve yazmaktan vazgeçmiştim ama Sabah gazeteside yazmış aynı şeyi.Belediye yenilgisinden sonra bir grup taraftar basın toplantısında son günlerin modası ayakkabı fırlatma eylemini Aragones üzerinde deneme teşebbüsünde bulunmuşlar.Ama Allah'tan olayı önceden sezen güvenlik görevlileri göstericileri uzaklaştırmışlar.Bu olay gerçekse çok vahim şakaysada hiç komik değil gerçekten.Olay gerçekleşse büyük bir skandal olurdu.Sonradan olay kendisine anlatınlan Aragones ise şaşkınlıkla dinlemiş mevzuyu.ve sanırım bunu duyduktan sonrada Fenerbahçe defterini kapatmıştır herhalde kendi açısından.Bundan sonra top yönetimde artık.Bu saatte hoca göndermenin bir faydası olmayacağı için sezon sonuna kadar bekleyeceklerdir tahminimce.Şanssızlık şu ki ligin 2.yarısıda yeni başladı.Koca bir 2.yarı var önlerinde.ve olan taraftara olacak.Hazır Scolaride Chelsea'den bavullarını toplamışken artık epey bir meşgul eder gelecek sezon çalışmalarına erken başlayacak olan yönetimi ve doğal olarak spor medyasını.Sezon sonundada büyük ihtimalle Aragones'le beraber vatandaşları Guiza ve Josico'da giderler artık.

4 Şubat 2009 Çarşamba

Nobre Bilmecesi


Nobre'nin sezon sonunda Beşiktaş'la sözleşmesi bitiyor.ve yaklaşık iki üç haftadırda anlaşıldı , anlaşılacak , menejeri Figger bugün geliyor yarın geliyor derken transfer dönemi kapandı ve Nobre artık sezon sonuna kadar herhangibir takımla görüşebilir ve anlaşıp sezon sonunda gidebilir.Menejeri Figger Nobre'yi ya yeniden Fenerbahçe'ye pazarlıyor ya da Fenerbahçe'ye gider blöfüyle Bjk yönetimini sözleşme parasına zorluyordu.Beşiktaşta şimdilik anlaşamadı Nobre'yle.

Bilindiği gibiNobre artık Türk statüsünde oynayabiliyor.Fenerbahçede o zaman daha iyisini alırım mantığıyla Nobre'yle sözleşme yenilememiş ve Nobre'de Beşiktaş'ın yolunu tutmuştu.Beşiktaş'ta geçen 1,5 sezonda Nobre fena bir performans sergilemedi.Oyun içindeki hırsı ve çalışkanlığıylada takım içinde en çok alkış toplayan isimlerin başında geldi.Fakat eski takım arkadaşları Alex ve diğer Brezilya'lıların Fenerbahçe'de oynuyor olması onu hala eski takımına gitmek için cezbedebilir.Hem bu Fb yönetimininde işine gelir.Zaten yerli statüsünde.Nobre gibi her zaman ihtiyaç duyulabilecek bir futbolcunun takımda bulunmasını kim istemez ki?Asıl soru şu Nobre'nin bir an önce karar vermesi gerektiği.Son oynanan Antalya maçında oyundan çıkarken taraftarların tezahuratlarına karşılık vermemeside kafalarda soru işareti bıraktı.Bu ikilem Nobre'yi zor durumda bırakır ve Bjk taraftarınında desteğini kaybedebilir.Kaldı ki Nobre'nin ayrılması Beşiktaş'a büyük bir kayıp vermez.Zaten Bobo-Holosko ikilisi var ve kendisi şu anda bu üçlü arasında her zaman ilk tercih oldu.Eğer antipati toplar ve kadroyada giremezse bu onun performansınıda kötü etkiler.Ayrıca Batuhan'da Eskişehirde 2 maçta 3 gol atarak gelecek seneler için umut verdi.

Bu bilmeceyide çözecek tek kişi Nobre.Kendisini tercih etmeyip ayrılmasına izin veren Fenerbahçe'ye geri mi dönecek yoksa yeniden yıldızının parladığı Beşiktaş'ta kalmayı kabul mü edecek?Sezon sonunda göreceğiz.

Aydın Karabulut


Aydın Karabulut.Mustafa Denizli'nin anlamsız bir şekilde sol kanatta Serdar Özkan ısrarı ve Serdar'ında son 2-3 maçtır olağan bir şekilde çok kötü bir performans gösterip ikinci 45 dakikaları göremeden çıktığı şu günlerde Beşiktaş'ın sol kanatında oynasa nasıl bir performans göstereceğini çok merak ettiğim genç yetenek.Hani Serdar Özkan'dan kötü olmayacağı kesin.E o zaman madem sol kanatta oynatacak sol ayaklı adamın yokta Mustafa hoca niye onay verirsin gönderilmesine bu gencecik yıldız adayının.Yıldız adayı diyorum çünkü geçen sene Ümit Milli Takımda müthiş bir performans gösterdi.Sezon başında Ertuğrul hocada şans veriyordu.Kötü kullandığınıda söyleyemeyiz bu şansı.Nitekim bu genç yaşta menisküs geçirdi ve uzun bir süredir tedavi görüyordu.

Beşiktaş ne yaptı.Fahri Tatan örneğinde olduğu gibi apar topar haber vermeden 34 yaşındaki Yusuf Şimşek için takasta kullanmak istedi.O ne yaptı.Ben Bursa'da oynamam dedi ve resti çekti gitti.Doğruda yaptı.Sakatlığının tedavisi için Almanya'ya gitti.ve dün akşam saatlerinde menejeri ve yanlarında bir noterle birlikte A takım antrenmanına çıktı Ümraniye'de.Menejeri Trabzon'un çok istediğini söylemiş Aydın'ı.1 milyon 250 bin euro vermişler fakat Beşiktaş 1milyon 800 bin euro isteyince vazgeçmişler.E tabi Beşiktaşın Bursayla halletmesi gereken bir konu var.Ya Aydın'ı ikna edip gönderecekler ya da 500 bin euro'yu paşa paşa sayacaklar Bursa'ya.Aydın'da gitmeyeceğine göre 500 bin euro vermeleri gerekecek.

Sözün özü Aydın inat etti ve takımda kaldı.Umarım bu saatten sonra Denizlide Aydın'ı görür ve takım içinde macera aramadan oyuncuları gerçek mevkilerinde oynatır.Çünkü ben Aydın'ın hem Beşiktaş'a hemde Milli takıma başarılı olacağına inanıyorum.

Back to the Future # 2


Tottenham Hotspur Harry Redknapp'ın takımın başına geçmesiyle eski yıldızlarını toplamaya devam ediyor.İlk olarak Redknapp'ın eski takımı Portsmoutha giden Jermain Defoe dönmüştü yuvaya.Ardından Sunderland'dan sağ bek Chimbonda'yı geri aldılar.Fakat Tottenham bu iki oyuncuylada kalmayarak son bombayıda sezon başında 20 milyon sterline Liverpool'a sattığı Robbie Keane'i 12 milyona geri alarak yaptı.

Liverpool'un Robbie Keane'e 20 milyon sterlin vermiş olduğunuda anlamak mümkün değil ama bu transferde 8 milyon sterlinle karlı çıkan Tottenham oldu.Bakalım ligin ilk bölümünde büyük hayal kırıklığı yaratan Tottenham bu 3 eski oyuncusunun transferleriyle beklenen çıkışı gerçekleştirebilecek mi?

Son Çırpınışlar


Beşiktaş başkanı Demirören yine bildiğiniz gibi.İlk geldiği günden beri yaptığı hatalardan ders almadan devam ediyor paraları saçıyor.Geçenlerde yapılan divan kurulu toplantısında 2008 yıl sonu itibari ile borç 132 milyon tl.Bu paranında 51 milyonu başkana.Günü kurtarmak adına yapılmış son transferde Fabian Ernst oldu.Fabian Ernst'in kalitesi ya da oyunculuğuna lafım yok ama Demirören yönetimi boyunca Ernst'e benzer kaç oyuncu geldi gitti.Kulüp maddi olarak büyük zararlara uğratıldı.Son örnek Delgado.Ülkerden bonservisini almak için 7,5 milyon tl ödemişler.Delgadonunda sakatlığı nedeniyle futbol hayatının tehlide olabileceği dedikodusu dolaşıyor son günlerde.Demirören'in bütün icraatları günü kurtarmak için.Geleceğe yönelik hiç bir hamlesi yok.Geçen sezon 19 mayısta inönüye kazma vuruyorlardı nerdeyse bir sene geçti ses seda yok projeyle ilgili.34 yaşındaki Yusuf'u almak için 20 yaşındaki Aydın'ı gözden çıkartabiliyorlar.Tüm bunlara rağmen hala sportif olarak başarıda gelmiş değil.Ama bunlar artık başkanın son çırpınışları.Eğer bu sezonda şampiyon olunamazsa taraftarda desteğini çeker.Zaten önümüzdeki yıl yapılacak olağan kongre öncesinde muhalefette Demirören'e karşı birleşme için harekete geçmeye hazırlanıyor.Hikaye belli.Son birkaç yıldır söylenen Tuncay Özilhan başkanlığında yeni bir yönetim.Ama asıl çözülmesi gereken Demirören'in boşa harcadığı 50 milyonu kulüpten nasıl geri alacağı.Çünkü hiç bir başkanın parası kulüpte kalmaz ama hiç bir başkanda Demirören gibi 51 milyon harcamamıştır.