
Varlığı hep tartışıldı.Oynamalı mı oynamamalı mı?Milli takıma alınmalı mı alınmamalı mı?Millet olarak çok severiz böyle tartışmaları çünkü.Milli takıma çağrıldığı son yıllarda yaşının çok ilerlediği için yerini gençlere bırakması gerektiğini savunanlar oldu.Çağrılmadığı Ersun Yanal döneminde ise olmamasının büyük hata olduğunu hatta Euro 2004'e katılamamazın en büyük sebebinin O'nun takımda olmamasının nedeni olduğunu savunanlar oldu.O ne yaptı peki?Hiç bu polemiklere girmedi.Sadece işini yapmaya çalıştı.Sevsekte sevmesekte milli takımın birçok başarısında adı geçti.İlk Torino seferi pek iyi geçtiği söylenemez ama 2.İtalya seferinde adından çokça bahsettirdi.Ama İnter'den ayrıldıktan sonra Parma ve Blackburn'de denemesine rağmen yuvasına geri döndü.2.Galatasaray günlerininde pek iyi geçtiği söylenemez.Arkasında hep bırak baskısını hissetti.Oynamak istiyordu.Katar'a gitti fakat anlaşamadan döndü.Kariyerindeki bütün büyük başarılara rağmen futbolu sessiz sedasız bıraktı.2000 ruhunun bütün temsilcilerine olduğu gibi.Şimdilerde yorumculuk yapıyor tvde.Ama ya yokluğu.Yokluğuda varlığı gibi tartışılmaya devam ediyor.Futbol literatürümüze Hakan Şükür tarzı forvet kalıbını kattı.Altyapıdan boyu biraz uzun yetenekli genç forvet kim çıksa ona benzetildi.Hala dahada bulunabilmiş değil.
Bizler burada beğensekte beğenmesekte o Dünya Futbol tarihinde kendisine bir yer daha buldu.Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonunun açıkladığı tüm zamanların en çok gol atan futbolcusu listesine ilk 100'deki tek Türk olarak 81.sıradan girdi.
Listenin ilk 10 sırası ise şöyle:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder